5 Eylül 2023 Piyasa Raporu
Alman firmalarının gelecek aylara yönelik fiyat tahminleri biraz azaldı ve enflasyonun biraz daha düşebileceğine işaret ediyor.
Ekonomi Araştırma Enstitüsü (IFO) tarafından düzenlenen anket sonuçlarına göre, firmaların gelecek ay için fiyat beklentilerini gösteren endeks, 16,3 puan seviyesinden 14,7 puana geriledi.
IFO Tahminler Başkanı Timo Wollmershäuser, “Ancak enflasyondaki düşüş, uzun ve zorlu bir süreç olacak.” dedi.
Fiyat beklentileri, perakende sektöründe 34,9 puandan 33,5 puana, konaklama sektöründe 47,8 puandan 46,6 puana ve yiyecek içecek ticaretinde ise 55,3 puandan 55,1 puana yükseldi.
Wollmershäuser, “Bununla birlikte, imalat sektöründeki fiyat artışı neredeyse durmuş gibi görünüyor.” şeklinde konuştu. İmalat sektöründeki fiyat beklentileri Temmuz ayındaki 4,0 puandan 3,7 puana düştü.
Goldman Sachs, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz oranlarını daha fazla artırma ihtiyacını azaltabilecek enflasyonun yavaşlaması ve iş gücü piyasasının hala sağlam olması nedeniyle ABD’nin resesyona girmesi olasılığını düşürdü.
Goldman Sachs, daha önce %20 olarak tahmin ettiği olasılığı %15’e çekti.
Goldman’ın Baş Ekonomisti Jan Hatzius, bir araştırma notunda, “Öncelikle, devam eden güçlü istihdam büyümesi ve artan gerçek gelirle 2024’te büyümenin yeniden hızlanacağı görünüyor. İkincisi, para politikasının uzun ve değişken gecikmelerle ilişkilendirilen artan baskının ekonomiyi resesyona iteceği düşüncesine hala kesinlikle katılmıyoruz.” şeklinde değerlendirmede bulundu.
Goldman analisti, politika sıkılaştırmasının engelinin “2024 başlarına kadar tamamen ortadan kalkmadan önce” azalmaya devam ettiğini düşünüyor.
Goldman’ın %15 olan tahmini, piyasa ortalaması olan %60’ın oldukça altında bulunuyor.
Ayrıca, Goldman ABD ekonomik büyümesi konusunda da diğerlerinden daha iyimser ve 2024’ün sonuna kadar ortalama %2’lik bir ilerleme öngörüyor.
Avustralya Merkez Bankası (RBA), bugüne kadar aldığı faiz artırma kararlarının etkileri ve ekonomik görünümün değerlendirmesi için zaman gerektiğini vurgulayarak, politika faiz oranında değişikliğe gitmedi, bu da piyasa beklentilerini doğruladı.
RBA tarafından yapılan açıklamaya göre, referans faiz oranı yüzde 4,10 olarak sabit kaldı. Analistlerin beklediği gibi, faiz oranında herhangi bir değişiklik olmayacağı yönündeydi.
RBA, Nisan ayı toplantısında ardışık olarak gerçekleştirdiği faiz artırımına ara vermiş, Mayıs ve Haziran toplantılarında ise sürpriz bir şekilde faizi yeniden yükseltmişti, ancak Temmuz ve Ağustos toplantılarında ise artırım beklentilerine rağmen faizde bir değişiklik yapmamıştı.
Açıklamada, “Enflasyonun hedefe ulaşması için para politikasının bir miktar daha sıkılaştırılması gerekebilir, ancak bu kararlar, verilere ve gelişen risk değerlendirmelerine dayalı olarak alınacaktır.” ifadelerine yer verildi.
RBA, takas bakiyelerine ödenen faiz oranını da yüzde 4,0 seviyesinde sabit bıraktı.
Kurul, küresel ekonomideki gelişmeleri, hane halkı harcamalarındaki eğilimleri, enflasyon ve işgücü piyasasının görünümünü yakından izleyerek, “Enflasyonun hedefe dönmesi için gereken kararlılığı sürdürecek ve gerekli adımları atacaktır.” açıklamasında bulundu.
Avustralya’da enflasyon üç aylık dönemlerde açıklanıyor. En son ikinci çeyrekte tüketici fiyat artışı yüzde 6,0 olarak açıklanmıştı. Aylık bazda yayınlanan göstergeler, enflasyonun yüzde 4,9’a kadar gerilediğini gösteriyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdiği basın toplantısında tahıl anlaşmasına dönme koşullarını açıkladı ve “Tahıl anlaşmasını yeniden canlandırmaya hazırız. Rus tarım ürünlerinin ihracatıyla ilgili yaptırımlar kalkarsa, bu konuda hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın Soçi kentinde bir araya geldi ve görüşmelerin ardından basın toplantısı düzenledi. Putin, toplantıda Türkiye ile ekonomik ilişkileri ele alarak, “Güvenlik, ekonomi, siyaset ve kültür gibi birçok konuyu değerlendirdik. Ticaret hacmimiz artıyor ve ticaretimizde ruble ve Türk lirası kullanılıyor, dolar ve euro kullanımı azalıyor. Enerji alanındaki ticari ilişkilerimiz stratejik öneme sahip. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’ne Rus nükleer yakıt gönderdik ve Türkiye barışçıl nükleer enerji kullanımı yapan ülkeler arasına katıldı” şeklinde konuştu.
Putin, ayrıca Rus gazının Türkiye üzerinden diğer ülkelere dağıtılması için bir gaz merkezi kurma planını da Erdoğan ile ele aldıklarını belirterek, “Doğalgaz kullanımı konusunda işbirliği yapıyoruz. Rusya, Türk Akım ve Mavi Akım boru hatlarından geçen 21.5 milyar metreküp gazı sevk etti. Ayrıca bu yılın ilk 7 ayında 10 milyar metreküp doğalgaz sevk ettik. Türkiye üzerinden ucuz ve kaliteli yakıt sevkiyatı yapmaya devam edeceğiz ve üçüncü ülkelere de gaz transitine hazırız. Bu nedenle Türkiye’ye gaz merkezi kurma teklifinde bulunduk” dedi.
Putin, diğer alanlarda da Erdoğan ile görüşmeler yaptıklarını ekleyerek, “Tarım alanında ticaret hacmimiz artıyor, Rusya’dan gelen turist sayısı artıyor ve işbirliğimiz artmaya devam ediyor. Ayrıca Türkiye’deki depremler ve orman yangınları için destek sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
Rus tahılının yoksul ülkelere ulaştırılması önerilerini açıklayan Putin, “Rusya, Batı’dan gelen tahıl ve gübre ürünlerinin ihracatına yönelik yaptırımlar nedeniyle tahıl anlaşmasından çekilmek zorunda kaldı. Ancak bu anlaşmanın sona ermesi küresel gıda pazarını fazla etkilemedi. Biz tahıl anlaşmasını canlandırmaya hazırız, ancak Rus tahıl ürünlerinin ihracatının önündeki yaptırımların kaldırılması gerekiyor. Bu konuda Türkiye ile işbirliği yapmaya hazırız ve yoksul ülkelere tahıl sevkiyatı için bir önerimiz var. Rusya’dan 1 milyon ton tahılın Türkiye üzerinden uygun fiyatla işlenip Katar’ın finansal desteğiyle yoksul ülkelere sevk edilmesi projesine hazırız. Bu projeyi Altı Afrika ülkesi ile görüşüyoruz ve masrafları karşılama konusunda da hazırız” şeklinde konuştu.
Suriye ve Libya gibi bölgesel konuları da ele aldıklarını belirten Putin, “Suriye konusunda Astana formatını önemsiyoruz ve Türkiye’nin toprak bütünlüğünü koruma konusundaki kaygılarını paylaşıyoruz. Libya’da kapsamlı bir çözüm istiyoruz. Ukrayna krizinin çözümünde Türkiye’nin çabaları çok önemliydi, ancak Ukrayna tarafı varılan anlaşmalardan geri adım attı. Bu konuda yeni girişimlere açığız ve bu konuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Share this content: