×

6 Eylül 2023 Piyasa Raporu

Almanya’da sanayi siparişleri beklentilerde daha fazla düştü

Almanya’da Destatis’in bugün açıkladığı rapora göre, Temmuz ayında sanayi siparişleri beklenenden daha fazla bir düşüş yaşadı.

Ağustos ayında, imalat sektöründeki siparişler, mevsimsel ve takvim etkileri dışarıda bırakıldığında bir önceki aya göre yüzde 11,7 oranında azaldı. Ekonomistler ise aylık bazda yüzde 4,0’luk bir düşüş bekliyorlardı.

Yıllık bazda düşüş ise yüzde 10,5 olarak kaydedildi.

Yurtdışı siparişler ise yüzde 12,9 oranında geriledi.

İngiltere Hükümeti, Wagner’i “Terör Örgütü” ilân edecek

İngiliz hükümeti, Rusya’da faaliyet gösteren özel askeri şirket Wagner’i “terör örgütü” olarak tanımaya yönelik bir adım atmaya hazırlanıyor. Bu kararın ardından, Wagner’e katılmak veya şirketi desteklemek suç olacak.

Parlamento’ya sunulması beklenen yasa tasarısı, Wagner’in varlıklarına el koyma yetkisi de sağlayacak.

İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman, Wagner’in “vahşi ve yıkıcı” bir örgüt olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Wagner, Putin Rusyası’nın bir askeri ayağıdır ve faaliyetleri özellikle Afrika ve Ukrayna’da küresel güvenliği tehdit ediyor. Şirketin istikrarsızlaştırıcı eylemleri, yalnızca Kremlin’in siyasi çıkarlarına hizmet ediyor.”

Bu yasa kabul edilirse, İngiltere Parlamentosu’ndan geçenler dahil olmak üzere Wagner’e yardım eden kişilere 14 yıla kadar hapis veya 5 bin sterline kadar para cezası verilebilecek.

İşçi Partisi gibi ana muhalefet partisi de uzun bir süredir Wagner’in “terör örgütü” olarak kabul edilmesini savunuyordu.

Dışişleri Bakanlığı daha önce Wagner’e karşı çeşitli yaptırımlar uygulamış ve şirket yöneticilerinin varlıklarını dondurmuştu.

Wagner, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgali dışında, Suriye, Libya ve Mali gibi Afrika ülkelerinde de önemli roller üstlendi.

Wagner savaşçılarına yönelik cinayet ve işkence gibi ciddi suçlamalar bulunuyor.

ABD, 2020 yılında Wagner’in Libya’nın başkenti Trablus çevresine mayın döşediğini açıklamıştı.

Temmuz ayında İngiltere, Wagner’in Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nde işkence ve infazlardan sorumlu olduğunu belirtmişti.

Grubun geleceği, bu yaz Rusya’ya karşı başarısız bir isyanın ardından belirsizlik içindeydi.

Wagner’in kurucusu Yevgeny Prigojin ise 23 Ağustos’ta bindiği uçağın düşmesi sonucu şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmişti.

G7 ülkelerinden petrol konusunda geri adım

Kaynaklar, “Haziran veya Temmuz aylarında bir gözden geçirme veya en azından bu konuyu görüşme niyeti vardı, ancak bu hiçbir zaman resmi olarak gerçekleşmedi” diye belirtirken, bazı AB ülkeleri fiyat sınırını gözden geçirme konusunda istekli olabilirken, ABD ve diğer G7 üyelerinin bu konuda çok az istekli olduğunu ifade etti.

Bilgilere göre, bu ay sonunda BM Genel Kurulu toplantıları sırasında fiyat sınırı ile ilgili görüşmeler için gayrı resmi bir platform oluşturulabilir.

Bu mekanizma, üçüncü ülkelerin, ham petrol için varil başına 60 dolar, ağır yakıt için varil başına 45 dolar ve hafif yakıtlar gibi benzin ve dizel için varil başına 100 dolar olan fiyat sınırlarını aşmadıklarını kanıtladıklarında, Batılı gemi sigortası kullanarak Rus yakıtı satın almalarına izin veriyor.

G7 üyeleri ve ortakları, küresel ham petrol fiyatlarındaki artışa rağmen, Rusya’nın ham petrolünde fiyat sınırının düzenli olarak gözden geçirilmesi fikrini rafa kaldırdılar.

Geçen Aralık ayında Avrupa Birliği ve Avustralya ile birlikte G7 ülkeleri, Rus petrolü için bir üst fiyat sınırı mekanizması oluşturmuştu ve bu mekanizmayı Şubat ayında akaryakıta da uygulamışlardı. Başlangıçta AB ülkeleri, fiyat sınırını her iki ayda bir gözden geçirmeyi ve gerekirse ayarlamayı kabul etmişlerdi. Ancak Mart ayından bu yana G7, fiyat sınırını gözden geçirmedi ve kaynaklara göre, grup fiyat sınırını değiştirmek için acil bir niyet taşımıyor.

    

ABD’de kongre açılıyor

ABD Kongresi, yeni çalışma dönemine başlıyor. Kongre’nin en öncelikli gündem maddelerinden biri hükümetin kapatılmasını engellemek olacak. Ayrıca Cumhuriyetçi Parti üyeleri, Başkan Joe Biden’a karşı görevden alınma soruşturması başlatma baskısını değerlendirecekler.

Kongre’nin Eylül ayı gündemini belirleyen ana konu, hükümetin sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlamak için kısa vadeli finansman önlemlerini ele almaktır. Ayrıca Ukrayna’ya acil yardım fonları, federal afet fonları ve Cumhuriyetçi Parti üyelerinin Başkan Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden’ın yurtdışındaki iş ilişkilerini incelemesi de Kongre’nin gündemindedir.

Ancak Kongre, harekete geçmek için sınırlı bir süreye sahiptir. Temsilciler Meclisi, mali yılın sona ereceği 30 Eylül’den önce yalnızca 11 gün toplanacaktır. Hükümetin kapatılmasını önlemek için yapılacak müzakereler, Senato’daki Cumhuriyetçi Parti lideri Mitch McConnell ve Temsilciler Meclisi Çoğunluk Lideri Steve Scalise’in sağlık sorunlarıyla başa çıktığı bir döneme rastlamaktadır.

Başkan Joe Biden ve Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy gibi Kongre liderleri, Kongre’nin bütçe müzakerelerini yürütürken hükümetin açık kalmasını sağlamak için gerekli finansman önlemini geçirmeye odaklanmıştır. Kongre, hükümetin kapanmasını önlemek için bu yöntemi düzenli olarak kullanmış olsa da McCarthy, hükümetin kapatılma fikrini benimseyen aşırı muhafazakar Cumhuriyetçi Parti üyelerinin karşıtlığıyla karşı karşıyadır.

 

 

Philip Jefferson Fed Başkan yardımcılığına doğru

ABD Senatosu, dünkü oylama ile Philip Jefferson’ın Fed Başkan Yardımcısı olarak atanmasının yolunu açtı.

Jefferson’ın adaylığına dair yapılan oylama, 83-10 sonucuyla tartışmaları sonlandırarak Jerome Powell liderliğindeki Fed’in ikinci en üst pozisyonuna Jefferson’ı getirme sürecinin finalini işaretledi.

Ayrıca Başkan Joe Biden, Fed Başkanı Lisa Cook’u yeniden 14 yıllık bir dönem için aday gösterdi ve yedi üyeli Fed Yönetim Kurulu’nun son koltuğu için Dünya Bankası ekonomisti Adriana Kugler’i seçti. Üç aday da Temmuz ayında Senato Bankacılık Komitesi tarafından Senato Genel Kurulu’nun onayına sunuldu ve Jefferson, onay sürecine ilk aday olarak girecek.

Senatör Sherrod Brown, Jefferson oylamasından önce yaptığı açıklamada, Senato’nun Cook ve Kugler’in adaylıklarını önümüzdeki birkaç gün içinde oylayacağını belirtti.

Ancak Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer, tüm yasa ve adaylıkların takvimini belirleyen kişi olarak rol oynuyor.

Jefferson ve Cook, Mayıs 2022’den bu yana her faiz artırımı oylamasına katıldılar.

Morgan Stanley gelişmekte olan para birimlerinde düşüş bekliyor

Morgan Stanley, Çin’in büyüme risklerinin yalnızca yuan üzerinde değil, küresel ekonominin de zayıflığını artırabileceği endişelerini dile getirerek gelişen piyasa para birimlerinde düşüş beklediğini belirtti.

Morgan Stanley stratejistleri, James Lord liderliğinde, gelişen piyasa para birimleri için önceki “nötr” duruşlarını değiştirerek kısa pozisyon almayı tercih etmelerinin nedenini, offshore yuanın zayıflığı ve Çin’deki makro ekonomik zayıflığın diğer gelişen piyasalara da yayılma riski olarak açıkladılar.

Stratejistlere göre, Asya para birimleri, özellikle Singapur doları, baht, won ve ringgit, Çin’deki büyümenin yavaşlamasına karşı daha hassas olan para birimleridir. Diğer gelişen piyasaların, rupi ve Türk lirası gibi, daha iyi bir konumda olduklarını ifade ettiler.

Yayınlanan notta, ticaret bağlantıları ve tahvillerin offshore yuanın performansına duyarlılığı göz önüne alındığında, Panama, Zambiya, Angola ve Ekvador gibi ülkelerin, zayıflayan Çin ekonomisine karşı büyük bir aşağı yönlü risk taşıdığı belirtildi.

Stratejistler, “Kısa vadede Çin’in görünümünde önemli bir toparlanma beklemiyoruz” diyerek düşük özel sektör güveni, emlak sektöründeki borç sorunları ve demografik zorluklar gibi uzun vadeli sorunları öne sürdüler.

Morgan Stanley, yuanın zayıflayacağı görüşünü destekleyen tek Wall Street bankası değil. Goldman Sachs Group Inc. de Danny Suwanapruti liderliğindeki stratejistler tarafından yazılan bir notta, yuanın zayıflığının zayıf ihracat, durgun iç tüketim ve deflasyonist baskılarla artabileceğini öngörüyor.

Ancak Goldman Sachs, Çin Merkez Bankası’nın destek önlemlerinin yuanın değer kaybının hızını azaltacağını ve “Piyasadaki en büyük endişelerden biri, zayıf CNY’nin önemli bir sermaye çıkışına yol açıp açmayacağıdır. Ancak döviz rezervleri yüksek, ticari bankaların dış varlıkları artırıldı ve PBOC sermaye çıkış kanallarını sıkılaştırdı” değerlendirmesini yaptı.

Japonya’da Hükümetten kurlara müdahale söylemi

Japon yeni, ABD doları karşısında son 10 ayın en düşük seviyelerine gerileyerek, Japon hükümetinin müdahale ihtimaline dikkat çeken uyarılarla karşı karşıya kaldı.

Uluslararası ilişkilerden sorumlu Maliye Bakan Yardımcısı Masato Kanda, Japonya’nın para politikasını zorlayan spekülatif faaliyetlerin gözlemlenebileceğini belirterek, Tokyo’nun gerektiğinde müdahalede bulunmaya hazır olduğunu vurguladı.

Kanda, “Eğer bu tür hareketler devam ederse, hükümet tüm seçenekleri masada tutarak bu konuya müdahale edecektir” açıklamasını yaptı.

Yatırımcılar, Tokyo’nun geçen yılın Ekim ayından bu yana ilk kez piyasaya müdahale ihtimalini değerlendirmeye başladı ve bu değerlendirme, yenin dolar karşısında kısa bir süreliğine 147,37 seviyesine düşmesine neden oldu. Ancak dolar daha sonra tekrar güçlenerek 147,82 seviyesine yükseldi.

Kanda, para birimlerinin ekonomik temellerin bir yansıması olarak piyasada istikrarlı bir şekilde hareket etmesi gerektiğini savundu ve geçen yıl yaşanan hızlı dalgalanmaların bu yıl da devam ettiğine dikkat çekti.

Aynı zamanda yetkililerin piyasayı büyük bir hassasiyetle izlediğini belirten Kanda, “Bu gelişmeler, iş dünyası ve halk arasında belirsizlik yaratıyor ve bu da ekonomiye olumsuz etkide bulunabilir” dedi.

Share this content: